Psikoloji

Şiddet Türleri ve Şiddetin Nedenleri

Hayatımızdaki Şiddetin Farkına Varabiliyor Muyuz?

Reklamlar

Herkes hayatının belli dönemlerinde şiddete maruz kalmıştır. Şiddete maruz kalan ve uygulayan kişiler çoğu zaman şiddet uyguladığının veya şiddete uğradığının farkında değildir.

Peki  Şiddet Nedir? Kişinin ruhsal veya bedensel bütünlüğünün zarar görmesidir. Birçok kişi gün içerisinde şiddete uğramaktadır. Bu şiddete daha çok fiziksel olarak değil, kişinin duygusal anlamda maruz kalmasıdır. Bu kişiler sosyal çevreleri, aileleri, iş yerlerinde ve ya partnerleri tarafından şiddete maruz kalmaktadır. Şiddet sadece fiziksel değildir. İnsanların yaygın olarak maruz kaldığı şiddet türleri; duygusal şiddet, psikolojik şiddet, ekonomik şiddet, cinsel şiddet ve sözlü şiddettir.

Şiddet Türleri
Şiddet Türleri

Şiddet Türleri

Aşağıda Fiziksel, Ekonomik, Psikolojik, Duygusal, Sözlü ve Cinsel Şiddet türlerini ve nedenlerini açıklayacağız.

Reklamlar

Fiziksel Şiddet

Bireyin bedenine zarar verilmesi, sarsmak, yaralamak, vurmak, itmek, tokat atmak, tekmelemek, tükürmek, yumruklamak, uzuvlarına zarar vermek, saçından sürüklemek, temel ihtiyaçları kısıtlamak, tıbbi tedaviyi engellemek gibi kişiye bedene yönelik uygulanan şiddet türüdür.

Ekonomik Şiddet

Bireyin eşi ve ya ailesi tarafından ekonomik özgürlüğünün kısıtlanması bir şiddet türü olup göz ardı edilen ve ya şiddet olarak görülmeyen bir durumdur.

Bu bireylerin birçoğunun çalışmasına müsaade edilmeyip aynı zamanda kişinin ihtiyaçları için kendisine maddi destek verilmemektedir. Ve ya bireyin çalışıp kazanmış olduğu gelirinin kendisine sorulmadan ondan alınmasıdır.

Psikolojik, Duygusal  ve Sözlü Şiddet

En sık görülen şiddet türlerinden olup gün içerisinde birçok kişinin maruz kalmış olduğu ve ya uyguladığı şiddet türüdür.

Reklamlar

Çoğu zaman bireyler bu şiddet türünü uyguladığının ya da maruz kaldığının farkında değildir.

Kıskançlık, eleştirmek, aşağılamak, argo kelime kullanmak, katılımı engellemek, sorgulamak, bağırmak, lakap takmak, alay etmek, hakaret, küçümsemek, sosyal hayatını kısıtlamak, bireyin giyimini kısıtlamak, sürekli olarak başarısız olacağını söylemek, sergilemiş olduğu her eylemin olumsuz olduğunu söylemek, başarılarını yok saymak, bastırmak gibi bir çok durum bu şiddeti tanımlamaktadır.

Genelde bu şiddet türü, kişinin kendi benliğinden uzaklaşması şiddet uygulayan kişinin ona oluşturduğu kalıbın içerisine girmesiyle sonuçlanmaktadır.

Cinsel Şiddet

Bireyin isteği dışında cinsel ilişkiye zorlamak, cinsel içerikli videolar izletmek, istemediği cinsel deneyimleri yaşatmaya zorlamak, kişinin isteği dışında ona dokunmak, cinsel organına zarar vermek, bireyi istemediği kişililerle cinsel ilişkiye zorlamak, cinsel açıdan bireyi aşağılamak, cinsel yönelimli konuşmalara zorlamak gibi davranışların sergilenmesi durumunda cinsel şiddet uygulanmaktadır.

Şiddet çoğu zaman öğrenilmiş bir eylemdir. Genellikle çocukluk dönemlerinde maruz kalan kişiler yetişkinlik dönemlerinde şiddet uygulayan veya hala şiddete uğrayan bireylerdir.

Şiddet bireyler için çoğu zaman sadece fiziksel olarak var olan bir durumdur. Şiddetin diğer türlerini tanımlamadıkları için maruz kaldıklarının farkında değillerdir. Genel anlamda öğretilen yaygın şekliyle fizikseldir. Duygusal-psikolojik-sözlü, cinsel, ekonomik şiddetin tanımı öğretilmediği için bireyler bunların şiddet olduğunu görmemektedir. Şiddet hiçbir zaman fiziksel olarak başlamaz. İlk aşamada diğer türleriyle başlar ve karşı taraf bu şiddete hayır demediği sürece de devamlılığı gelir ve daha sonrasında fiziksel şiddete dönerek bireyin bedenine zarar verir. Bunların birçoğu da diğer bir boyutta ölümle sonuçlanmaktadır.

Şiddet öğrenilmiş bir eylem olmakla beraber çocukluk travmalarının sonuçlarından da doğabilmektedir. Aynı zamanda çocukluk döneminde davranış problemleri yaşayan bir çocuğun destek almaması durumunda yetişkinlik dönemine geçtiği zaman bu bir davranım problemine dönüşüp kendisine ve çevresine zarar vermektedir. Canlı ve ya cansız tüm nesnelere zarar vermekle sonuçlanmaktadır. Şiddete yönelimi olan çocuğun hemen bir destek alması sağlanmalıdır. Bu çocuk ebeveynleri ve ya bakıcısı ile öğretmenleri tarafından gözlemlenmelidir.

Özellikle kreş, anaokulu ve ilkokul dönemlerinde öğretmenlerin gözlemlemesi ve herhangi bir davranış problemi gördükleri takdirde hem rehber öğretmeni hem de aileleri ile durumu paylaşmalıdırlar. Rehber öğretmeni çocuğu değerlendirmelidir ve ailesi ile iş birliği yaparak bir psikolog desteği almaları gerekmektedir. Bunun yanı sıra öğrenilmiş kısmı yani çoğu zaman aile içerisinde şiddeti gören ve bunu uygulayan bireyler vardır. Bireyler çocukluk dönemlerinde kız çocukları annelerini erkek çocukları babalarını rol model almaktadır. Yani evde şiddet uygulayan bir baba gören çocuk, birey olduğunda şiddet uygulamaya çok daha fazla yönelimli olmaktadır. Aynı şekilde evde şiddet gördüğü halde buna susan bir anne gören çocuk da birey olduğunda bunun normal bir şey olduğunu düşünüp susmaya daha fazla eğilimli olmaktadır.

Öncelikle bireylerin yapması gereken şey şiddetin tam olarak ne olduğunu öğrenmek ve bunu çocuklarına da ayrıntılı bir şekilde anlatmalarıdır. Birçok birey şiddet uyguladığı halde şiddet uyguladığının farkında bile değildir. Kişiye göre argo kelime kullanmak, eleştirmek ve ya sürekli karşı tarafa yapamazsın, beceremezsin gibi kullandığı aşağılayıcı terimlerin bir şiddet türüne dâhil olduğunun bilincinde değildir.

Partnerlerinin istemediği sürece kendileri ile cinsel bir birliktelik yaşama gibi zorunlulukları olmadığının farkında olmayan birçok kişi bulunmaktadır. Evlilik kurumu içerisinde partnerinin kişiyle her istediğinde cinsel birliktelik yaşaması zorunluluk gibi aktarılmaktadır. Kişinin istemediği cinsel isteklerde bulunup, zorlamak kişiye uygulanan bir cinsel şiddettir.

Aynı zamanda şiddet uygulandığı görüp sessiz kalmak da şiddete ortak olmak demektir. Özellikle kadınların ve çocukların çokça şiddete uğradığı ülkemizde okulda veya ev ortamında şiddete maruz kaldığını görüp, bunu durdurabilecek konumda olup bunun yerine susmayı tercih ediyorsak o zaman bu şiddeti destekleyen tarafta oluyoruz. Hayatımızın her alanında şiddete maruz kalabiliriz. Bu yüzden şiddetin ne olduğunu bilip, her türlüsüne HAYIR demeliyiz.

Uzman Klinik Psikolog Cansu ÖZDEMİR

Psikolog Cansu Özdemir
Psikolog Cansu Özdemir

İnstagram hesabı: psikologcansuozdemir
Tel no: 05380496194
Mail: gcansuozdemir@gmail.com

Uzm.Psk.Cansu Özdemir

1994 yılında İstanbul’da doğdu ve büyüdü. 2012 yılında başladığı Nişantaşı Üniversitesi Psikoloji Lisans Bölümünü onur derecesiyle 2017 yılında tamamladı. 2017 yılında İstanbul Esenyurt Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans eğitimini tamamlayarak Uzman Klinik Psikolog olmaya hak kazandıç

Reklamlar
Abone ol
Bildir

0 Yorum
Inline Feedbacks
Yorumları Görüntüle

İlgini çekti mi? Bunlara da bakabilirsin

Reklamlar
Başa dön tuşu
0
Düşüncelerinizi yazabilirsinizx