Girişimci Kadınlar

4857 Sayılı İş Kanunu’nda Kadınlara Özel Düzenlemeler ve Kadın İşçilerin Hakları Nelerdir?

İş Hayatında Kadın İşçiler Haklarını Ne Kadar Biliyor. Dr. Tuğba Güner anlatıyor.

Reklamlar

Kadınların iş hayatındaki rollerinin yanı sıra ev içinde de çok fazla sorumluluğa sahip olması, iş kanunlarında pozitif ayrımcılık kapsamında değerlendirilecek birtakım düzenlemelerin yapılması gereğini doğurmuştur. İş Kanunu’nda kadın işçilerin hakları, cinsiyet temelli ayrımcılık yapılmasını engellemeyi de amaçlar. Bunun yanı sıra anne olan çalışanların yararlanabilecekleri; izinler, evlilik, gece çalışması gibi konularla ilgili düzenlemeler bu kanun kapsamında yer alır. İş hayatında ve aile içi yaşamında zorluklarla boğuşan; birçok yasal hakkının henüz farkında bile olmayan çok sayıda kadın vardır. Düzenlemelerin yapılmasının yanı sıra bu konuda bilinçlendirici faaliyetlerin gerçekleştirilmesi de önemlidir.

Analık İzni
Analık İzni

Analık İzni İle İlgili Düzenlemeler

Bir kadının şu hayatta yaşayabileceği en güzel duygulardan biri olan annelik, çalışan kadınlar için zorlu bir süreçtir. Bir yanda bebeği bir yanda işi olan kadın, kendine yardımcı olacak birini bulamaması nedeniyle iş hayatına son vermek zorunda kalabilir. Hiçbir sorun olmasa da bebekleri ve küçük yaştaki çocukları bırakıp işe gitmek, her kadın için zorlu bir durumdur. İş Kanunu’nda bu konuda kadınlar lehine yapılan düzenlemeler mevcuttur.

Hamilelik sürecinin son 8 haftasında ve doğumun gerçekleşmesinden itibaren 8 haftalık sürede kadın çalışanlar, analık izni hakkını kullanabilir. Anne adayı, kendini çalışabilecek durumda hissediyorsa doğumdan önceki beş haftalık hakkını doğum sonrası kullanarak bebeğini kucağına almasına üç hafta kalıncaya kadar çalışabilir. Bazen her şey planlandığı gibi gitmeyebilir. Farklı sebeplerle ya da ortada hiçbir sebep yokken bebek beklenilenden önce dünyaya gelebilir. Bu gibi durumlarda, kadın çalışanın kullanamadığı izinler de doğum sonrasına devredilir. Annenin doğum sırasında ölmesi gibi bir durum söz konusu olduğunda ise izin hakları babaya geçer.

Reklamlar

Evlat Edinme Durumunda İzin

Biyolojik sebeplerle çocuk sahibi olamayan ya da farklı nedenlerle evlat edinen ailelerin de belirli izin hakları vardır. Ailelerin ya da tek başına evlat edinen kişilerin bu haktan yararlanması için çocuğun 3 yaşın altında olması gerekir. Çocuk, 3 yaşın altındaysa eşlerden birine 8 hafta süre ile evlat edinme izni verilir.

Doğum Sonrası Ücretsiz İzin
Doğum Sonrası Ücretsiz İzin

Doğum Sonrası Ücretsiz İzin

2016 yılında yapılan bir düzenleme ile doğum izinlerinin bitmesinden sonra kadın çalışanlara yarım gün çalışma hakkı tanınmıştır. Buna göre annenin ilk doğumu olması halinde 60, ikinci doğumda 120, üçüncü doğumda ise 180 gün haftalık çalıştıkları süresin yarısı kadar izin kullanma hakkı verilir. Bu izin ücretsiz olarak sağlanır. Süreler; aynı anda ikiz, üçüz ya da daha fazla sayıda bebeği dünyaya getirenler için 30 gün fazla olacak şekilde uygulanır. Engelli bir çocuk dünyaya getirenler içinse süre 360 gündür. Bunun yanı sıra kadının talep etmesi halinde 6 aylık ücretsiz izin kullanma hakkı da vardır.

  • Birinci doğumda 60 gün,
  • İkinci doğumda 120,
  • Üçüncü doğumda 180 gün,
  • Engelli bir çocuk dünyaya getirenler için 360 gündür.

Maddi imkanları yerinde olmayan birçok kadın izin haklarını minimum şekilde kullanarak bir an önce işine başlamak zorunda kalmaktadır. Türkiye’de ücretlerin düşük olması, işverenlerin doğum izninden sonra ücretsiz izin hakkının kullanımına sıcak bakmaması, kreş ve bakım hizmetlerinin yetersiz olması kadınları yasal haklarını bile kullanamaz hale getirmektedir. Çalışma hayatında olan kadın işçilerin hakları bununla da bitmiyor. Aşağıda çalışan kadınların emzirme haklarını da inceleyelim.

Emzirme İzni

Doğum sonrası özellikle ilk 6 ay, temel besin kaynağı anne sütüdür. Uzmanların yaptığı açıklamalar ve yapılan araştırmalar, yeterli anne sütü almayan bebeklerin bağışıklık sistemlerinin zayıfladığını ve farklı sağlık problemleri ile karşı karşıya kaldığını göstermektedir. İş Kanunu’na yapılan izin düzenlemeleri ile anneler, işverenlerin insafına bırakılmaz ve emzirme hakkı yasalarla koruma altına alınır. Emzirme izni, bebek bir yaşına girene kadar kullanılır. Günde bir buçuk saat olan bu izni, ne zaman kullanacağına kadın çalışanlar kendileri karar verebilir. Bu süre günlük çalışma süresine dâhildir. Süt iznini kullandığı için çalışana, ekstra mesai ya da yemeğe çıkmama gibi cezalar kesinlikle uygulanamaz. 

Reklamlar

Kadınların Çalışmasının Yasak Olduğu İşler

Bazı işler ağır olmasından dolayı kadınların çalışması için uygun değildir. Bu nedenle kanun koyucu bu işlerde kadınların çalışmasını yasaklamıştır. Yer altında ya da su altında yapılan:

  • Maden ocakları,
  • Kablo döşemesi,
  • Kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi işlerde kadınlar çalışamaz.

Hamile Kadın İşçilerinin Hakları

Çalışan hamile kadın haklarının bilincinde olursa daha rahat bir gebelik süreci yaşayabilir. Bebeğin gelişiminin bir hekim tarafından düzenli olarak takip edilmesi, herhangi bir soruna zamanında müdahale yapılmasını mümkün kılar. Bu nedenle anne adaylarının kontrollerini aksatmaması oldukça önemlidir. İş Kanunu doktor kontrolüne gitmesi gereken hamile çalışana ücretli izin verilmesini uygun görmüştür. Bazı kadınların gebeliği normalden daha ağır geçebilir. Aynı zamanda kadının yaptığı iş, hamileliğini riske sokacak yapıda da olabilir. Bu gibi durumlarda hekimin uygun görmesi halinde kadının daha hafif bir işe verilmesi ve bu nedenle herhangi bir ücret kesintisi yapılmaması gerekir.

Gelişmiş Ülkelerde Kadın İşçilerin Durumu
Gelişmiş Ülkelerde Kadın İşçilerin Durumu

Gelişmiş Ülkelerde Kadın İşçilerin Durumu

Bazı gelişmiş ülkeler, kadınları iş hayatında daha fazla tutabilmek için analık ve süt izni gibi konularda çok sayıda ayrıcalık sunmaktadır. Örneğin; İsveç ve Almanya, 47 hafta olarak belirledikleri annelik izni süresiyle en geniş ayrıcalığı tanıyan ülkelerdir. Almanya’da üç yıl boyunca hem anneye hem de babaya tanınan ücretsiz izin hakkı da vardır. Doğumdan sonraki 4 ay boyunca kadın çalışanın işten çıkarılması yasaktır. Hırsızlık gibi yüz kızartıcı bir suç olmadığı sürece işveren doğum yapan çalışanı işinden çıkaramaz.

İş Kanunu Kadını Yeterince Koruyor mu?

Türkiye’de yasalar, çok sayıda hakkı tanısa da uygulamada yaşanan sorunlar insanların haklarına ulaşmasının önündeki önemli bir engeldir. İşverenlerin keyfi tutumları, kadınların çaresizliği ya da daha iyi bir iş bulamama korkusu yasaların sağladığı imkânları kullanmalarına bile engel olmaktadır. Çoğu kadın eğer evi yakınsa öğle arasında, yemeğini bile yemeden, bebeğini emzirmekte; evi uzaktaysa hiç emzirememektedir.

Türkiye’de kayıt dışı istihdamın da yaygın olması, İş Kanunu’nda kadın işçilerin hakları konusunda yapılan düzenlemelerin uygulanmasına mâni olmaktadır. Ülkenin ekonomik yönden kalkındırılmasına önem verilmesi, iş imkânlarının artırılması ve yasalara uyulmaması durumunda ciddi yaptırımlar uygulanması halinde hem kadınlar hem de erkekler için şartlar daha iyi duruma gelebilir.

İş kanununa göre kadın işçilerin hakları yazımızı okuduğunuz için teşekkür ederiz. Girişimci kadınlar kategorimizi ziyaret ederek çalışan kadınlar hakkında tüm bilgilere ulaşabilirsiniz. Bizi YouTube kanalından ve İnstagram sayfamızdan takip edebilirsiniz.

Dr. Tuğba Güner

Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri alanında doktorasını 2018 yılında tamamlayan Tuğba Güner, profesyonel içerik yazarı olarak meslek hayatını sürdürmektedir.

Reklamlar
Abone ol
Bildir

0 Yorum
Inline Feedbacks
Yorumları Görüntüle

İlgini çekti mi? Bunlara da bakabilirsin

Reklamlar
Başa dön tuşu
0
Düşüncelerinizi yazabilirsinizx